top of page

Hayır Diyememenin Arkasındaki Şema

  • pskilkehizli
  • 18 Kas
  • 2 dakikada okunur

Günlük hayatta çoğumuz zaman zaman “hayır” demekte zorlanıyoruz. Bazen bir ricayı geri çevirmemek için kendi planlarımızı erteliyor, bazen de karşımızdakini kırmamak adına içimize sinmeyen durumlara razı geliyoruz. Dışarıdan bakıldığında bu yalnızca nazik ve uyumlu bir davranış gibi görünse de, uzun vadede kişiyi yoran, ilişkilerde dengesizlik yaratan ve tükenmişliğe kadar giden bir döngüye dönüşebiliyor. Peki, bazı insanlar için “hayır” demek neden bu kadar zor ve suçluluk verici olur? Şema terapisi perspektifinden bakıldığında, hayır diyememek ‘Kendini Feda Şeması’ ile ilişkili bir durum olarak görülebilir.

Kendini feda şeması, kişinin kendi ihtiyaçlarını geri plana atarak başkalarının gereksinimlerini karşılamaya aşırı odaklanmasıyla ortaya çıkar. Bu durum çoğu zaman dışarıdan “fedakârlık” ya da “iyi niyet” olarak görülse de, aslında kişinin iç dünyasında güçlü bir baskı ve zorlanma barındırır. Şema aktive olduğunda yoğun bir suçluluk duygusu ortaya çıkar. Kendi ihtiyaçlarını önceliklendirmek, kişiye bencillik ya da duyarsızlık gibi gelir. Aynı zamanda başkalarının üzüleceği ya da hayal kırıklığı yaşayacağı düşüncesi, gerçekçi olmasa bile oldukça tehdit edici hissedilir. Bu nedenle kişi, olası bir kırılmayı önlemek adına otomatik olarak “evet” deme eğilimine girer.  Uzun vadede ise kişi, sürekli başkalarına odaklanmanın bedelini kendi içsel dengesiyle öder. Kendi gereksinimleri karşılanmadığında içten içe kırgınlık, tükenmişlik ve öfke birikebilir. Bu da hem kişinin ruhsal dünyasını hem de ilişkilerini olumsuz yönde etkileyen döngüler yaratır. 

Hayır demeye başlamak için zorlayıcı durumları beklemek yerine küçük adımlarla ilerlemek en sağlıklısıdır. Sevmediğiniz bir yemeği nazikçe reddetmek ya da bir arkadaşınızın planına katılamayacağınızı söylemek bile bu beceriyi güçlendirir. Nazik ama net bir dil kullanmak ilişkileri korurken sınırlarınızı belirler. Zorlandığınız alanları fark edip kendinize küçük sınırlar koymak ve mümkün olduğunda uygun bir alternatif sunmak, hayır demeyi daha doğal bir hâle getirir.

Sınırlarımızı koruyabilmek, psikolojik iyi oluşumuz açısından temel bir gerekliliktir. Kendini feda şeması “hayır” demeyi yalnızca bir iletişim becerisi olmaktan çıkarıp, suçluluk, kaybetme korkusu ve değersizlik temalarıyla iç içe geçmiş karmaşık bir deneyime dönüştürür. Bu farkındalık, şemayla çalışmanın ve daha sağlıklı sınırlar kurmanın ilk adımıdır. Kişinin kendi isteklerini tanıması ve bunları ifade edebilmesi, hem kendi sınırlarını koruması hem de daha dengeli ilişkiler sürdürebilmesi için gereklidir.



KİTAP ÖNERİSİ:  İyileştiren Sınırlar: Sağlıklı Sınırlar Çekmek ve Hayır Demek Üzerine – Volkan Gülüm, Psikonet Yayınları.



Yorumlar


Bu gönderiye yorum yapmak artık mümkün değil. Daha fazla bilgi için site sahibiyle iletişime geçin.

© 2023 by İlke Hızlı, Uzman Klinik Psikolog

bottom of page